top of page

Korona Altında IMF Dünya Ekonomik Görünüm Raporu

Genel Bilgi

Virüs: İşgücü arzını çok fazla düşürdü. Virüs yayılımını engellemek için karantinalar, bölgesel sokağa çıkma yasakları ve sosyal mesafeler gereklidir. Alınan tedbirler, özellikle sosyal etkileşimlere dayanan sektörleri (seyahat, konaklama, eğlence ve turizm) etkiledi. Ülkeler, acilen aşı ve tedavi geliştirmek için birlikte çalışmalıdır.

Gelişmekte Olan Ekonomiler: Çin, Endonezya ve Güney Afrika gibi ülkeler. Kayıt dışı sektörlere sahiptir.

Yükselen Piyasalar: Kanada, Avustralya, Brezilya, Çin, Hindistan, Malezya, Meksika, Filipinler, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Tayland ve Türkiye.

Gelişmiş Ekonomiler: Avustralya, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, İspanya, İngiltere ve ABD gibi ülkeler. Güçlü yönetişim, donanımlı sağlık sistemleri ve rezerv para (hazinedeki döviz miktarı) verme güçleri var. Mali tepkileri, hızlı ve büyüktür.

Tespitler (Mantıklı Analizler)

Bu kriz diğerlerine benzemiyor: Şok çok büyük. Virüse karşı alınan tedbirler nedeniyle büyük çapta talep daralması, üretim azalması, istihdamın düşmesi, verimliliğin gerilemesi ve ürün kayıpları oluştu. Oluşan hasar; 2008 Küresel Mali Krizinden daha büyük, daha da ötesi 1929 Büyük Buhranı'na yaklaşmış durumdadır. Şokun süresi ve yoğunluğu belirsizdir. Salgını kontrol altına alamayan hiçbir ülke, ekonomik yönden güvende değildir. Krizin karakteri de farklıdır. Normal krizlerde, talep artışı uyarılır, tüketimin devamı ve artışı için destek ve teşvikler yapılarak ekonomi hareketlendirilir. Ancak bu krizde, talep artışını desteklenemediği gibi aksine salgına karşı tedbirler nedeniyle ekonomi sürekli yavaşlamaya itilmektedir. Firma kapanışları ve uzun süreli işsizlik; yaygın hasarlara neden olacaktır. Hükümetlerin vatandaşları için yapacağı harcamalar sürekli artacaktır.

Krizin katmanları: Sağlık şoku, ekonomiyi yavaşlatan tedbirler, iç ve dış talebin düşmesi, sermaye akışının bozulması, emtia (1) fiyatlarının dibe çakılması ve borsasının çöküşü; krizi katmanlı hale getirmektedir. Sonuçların giderek kötüleşme ihtimali daha baskındır.

Krizin boyutları: Ekonomik yavaşlamanın ardından önce istikrar sonra toparlanma aşamasına geçilmesi gerekmektedir. Ülkelerin ekonomik aksaklıkları, uluslararası ticaret ve küresel tedarik zinciri bağlantılarıyla ticari ortaklarına yayılır. Ardından da küresel makroekonomik sıkıntılara sebep olur.

Krizin Ekonomiye Etkileri: Küresel büyüme durdu; dünya ekonomisi, 2008 Küresel Mali Krizinden daha kötü şekilde % 3 küçülecek. Sağlık ve yaşama maliyetleri arttı. Güvensizlik ortamı, ekonomiyi olumsuz etkiledi, üretim durdu, emtia fiyatları istikrarsızlaştı ve tedarik zincirlerinde kesintiler ve azalmalar oluştu. Mukabil olarak metal fiyatları % 15, doğal gaz % 38, ham petrol % 65 düştü. Fakat enflasyon yükseldi. Firma ve hane halkının harcama kalıpları, tarzları ve davranışları değişti (AVM ve toplu taşımadan kaçınılması gibi). Küresel finans, çok büyük sıkılaşmaya girdi.

Krizden çıkış senaryosu: Salgın, 2020'nin ikinci yarısında kırılacak, kısıtlamalar/tedbirleri gevşetilecek, önce istikrar sonrasında toparlanma ile ekonomi normalleşecek. Hatta 2021'de % 5,8 büyüme yakalanacak.

Üç kötü senaryo: 1) Salgının etkisi % 50 daha uzun sürer, tedbirler ve süreleri % 50 daha uzar.

2) Salgın, 2021'de daha hafif şekilde tekrar eder.

3) İki kötü senaryo üst üste biner. Salgın uzar ve 2021’de devam eder.

Gelişmiş Ekonomiler: Bu ülkelerce gerçekleştirilebilen yüksek maliyetli üretimler (özellikle petrol), büyük darbe yedi. Düşük petrol fiyatları; petrol ihraç eden ülkeler için sıkıntı, petrol ithal eden ülkelere fayda sağlayacak.

Hızla Kötüleşen Risk Algısı: Merkez bankaları, faizleri indirip likidite destek sağlamak zorunda kaldılar. ABD, Avrupa, İngiltere, Japonya Merkez Bankaları, büyük oranlı varlık alımı (2) yapıldı. Yükselen piyasalara sahip ülkelerin merkez bankaları, mecburi olarak kısmen dengelemeye yardımcı olacak mali şartları, sıkılaştırıp kısıtlamaya gittiler. Ancak bu sıkılaştırma; yakın dönemde ekonomik faaliyetleri daha da azaltarak krizinin makroekonomik etkilerine katkıda bulunacaktır.

Alınması Gereken Tedbirler (Mantıklı Analizler)

Hükümetler: Ekonomiye daha fazla katılım sağlamalı. Acil olarak sağlık sektörünün kapasitesi ve kaynaklarını güçlendirmeli, sağlık harcamalarını artırmalıdırlar. Piyasalara yapılacak mali destekler, güveni geri getirecek ve toplam talebi artırarak piyasaları açacaktır. Esnaf, serbest meslek sahipleri ile küçük ve orta ölçekli işletmeler için kontrollü nakit transferleri ile mikrofinansmanlar gerçekleştirmiştir. İşe alım destekleriyle, firmaların istihdamları teşvik edilmelidir. Şoka en çok maruz kalan hane halkları ve işletmeler üzerindeki şok etkisinin azaltılması için nakit transferler, ücret sübvansiyonları, vergi indirimi yapılmalı, sosyal güvenlik primleri, ceza ve borç geri ödemeleri de uzatılmalı veya ertelenmelidir. Sıkıntılı borçların çözümlenmesini kolaylaştırıcı stratejiler izlenmelidir.

Enflasyon: Toparlanma süreci için enflasyon hedefleri tutturulmalıdır. Tedarik zincirindeki (3) aksamalar ve kıtlıklar, enflasyona neden olabilir. Bu arada sürekli zayıf talep girdabına girilirse deflasyona da düşülebilir.

Merkez bankaları: Parasal teşvik ve likidite (para/fon akışı/dolaşımı) imkânlarını, tam olarak piyasanın hizmetine sunmalı.

Bankalar: Kredi riskini, şeffaf şekilde değerlendirmeli, sıkıntılı hane halklarına ve firmalara kredi verilmeli.

Gelişmekte Olan Ekonomiler: Ağır etkilenen sektörlere ve işçilere, önemli mali destek sağlamaya başladılar. Kayıt dışı istihdam edilenlere, finans yardımı yapmalılar. Mevcut destek programları genişletilmeli ve yeni programlar başlatılmalıdırlar.

Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ekonomiler: Ekonomik destek sağlayabilmek için yeni dijital teknolojileri kullanılmalılar. Eylemler, eş zamanlı yürütülerek birbirini destekleyen döngüsel iyileşmeler oluşturulmalıdır.

“Eski Normal”e Dönme Gerekliliği ve Paradigmanın İşletilmesi!

1929 Büyük Buhran: Uluslararası likidite sorunu çözmek üzere borç veren küresel finans kurumları yoktu. Merkantilist politikalara sarılınması, sermaye dolaşımını engelledi. Krizden çıkış zorlaştı.

2008 Krizi: IMF, eskiye göre fon kaynaklarını artırdı ve acil durum finansmanı da dahil olmak üzere ülkelerin milli politikalarını destekledi.

Ekonomi, “Eski Normal”ine Döndürülmeli: Ekonomik yavaşlama problemi; uluslararası likidite sorununun çözülmesi ve uluslararası finansal sisteme tekrar entegre olunmasıyla aşılabilir.

Sıkıntılı Finansal İşlemler/Ticaretler: Emtia piyasaları ve borsalardaki hisse senetleri, inanılmaz şekilde elden çıkarıldı. Yüksek getirili firmalar ve gelişmekte olan piyasalardaki portföy (4) hareketleri, tersine döndü. Küresel finans, çok büyük sıkılaşmaya girdi. Dolaysıyla dolara erişim zorlaştı, dolar fon sıkıntısı ortaya çıktı. En kısa zamanda dolar temin edilmeli. Kur hareketleri hassaslaştı ve yerli para birimleri keskin şekilde değer kaybetti.

Merkez Bankaları: Yetki sınırlamalarını zorlayarak likiditeye erişimi artırmak için ikili takas (swap) hatlarını etkinleştirmeli. Gelişmekte Olan Ekonomilerin merkez bankaları, faiz indirimlerinin ötesinde varlık alımlarını da genişletmeli ve para politikasını kullanmak için alan oluşturmalıdırlar.

Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ekonomiler: Ekonomik destek sağlayabilmek için yeni dijital teknolojileri kullanılmalılar. Ekonomik normallerin ve sosyal etkileşimin geri döndüğünden emin olunmalı. Finansman kısıtlarıyla karşılaşan ekonomilere ve sağlık sistemi zayıf olan ülkelere, dış destek sağlanmalıdır.

Borçlu Ülkeler: Bilançolarında karşılığı konmamış büyük borçları olan ülkeler, finansal problemlerini aşmak üzere piyasaya müdahale etmelidirler. Sürekli olmamak kaydıyla sermaye hareketlerini de sınırlandırılabilirler.

Altın Vuruş: IMF’den Borç Alınması (Paradigmanın İşletilmesi)

Küresel Finans Kurumları (IMF ve Dünya Bankası): Ülkelerle çok taraflı işbirliği yapmalı. Gelişmekte olan ekonomilere, mali yardımını artırmalı. Büyük miktarda borç ödemesi yapmak zorunda olanlara, borç moratoryumu (borcunu ödeyemeyeceğini bildirip vadenin ötelenmesi) ve borcun yeniden yapılandırılmasında yardım edilmeli. Tüm ülkeler, krizden çıkabilmeleri için Küresel Finansal Kurumlarıyla eşgüdümlü çalışmalıdırlar.

IMF Stand-By Anlaşması: Büyük Buhran’da hiç yapılmayan mali yardımlar, zayıf ülkelere bile yapacaktır. Yaklaşık Bir Trilyon Dolar kaynağı bulunan IMF (Türkiye bütçesinin neredeyse 6 katı!), çeşitli kredi kuruluşları aracılığıyla hassas ülkeleri aktif olarak destekleyecektir. Acil finansman destek limitlerini iki katına çıkarılmış olup 100 milyar dolarlık talebi daha karşılayabilecektir. Sağlık ve finansman şoku nedeniyle sıkıntıya girmiş ülkelere, dış finansmana bağımlı olanlara ve emtia ihracatçılarına IMF’nin yardım etmesi gereklidir.

Gelişmekte Olan Ekonomiler: Dijital ödeme sistemlerini (kaydi para ve ilerisinde bitcoin) daha da geliştirilmelidir. Altyapıları yoksa doğrudan transfer yapamazlar. Bu durumda alternatifleri, kamu hizmetlerini artırmaktır. Hükümetler, geniş tabanlı likidite imkânlarını sunarak ve finansal destek sağlayarak güven artırmalı, uluslararası finans kurumlarından da yardım almalıdırlar.

Notlar:

(1) Emtia: Uluslararası piyasada ticareti yapılan hammadde/hamürünler (petrol, doğalgaz, kömür, değerli madenler, metaller vs.) ile birincil ürünlerdir (hayvanlar, hububat, kayısı, fındık vs.)

(2) Varlık Alımı: Parasal gevşeme olarak da bilinir. Merkez bankasının, enflasyonun aratmasını göze alarak bankalardan tahvil satın alarak (örneğin hisse senedi, bono ya da hazine varlığı) ekonomiye para enjekte etmesi yani likiditeyi artırmasıdır. Sonrasında işletmeler ve tüketicilerin, daha fazla borçlanarak ve daha fazla harcayarak piyasayı hareketlendirmeleri beklenir.

(3) Tedarik zinciri: Hammaddeler ve bileşenlerin, üretim ve montajından nihai ürün haline getirilerek son müşteriye teslim edilmesi sürecine dahil olan uluslararası üreticiler ve firmaların oluşturduğu zincir.

(4) Portföy: Nakit, altın, döviz, hisse senedi, tahvil, gayrimenkul gibi yatırım amaçlı alınmış varlıkların oluşturduğu sepettir.

29 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page